Merkez Bankası Başkanı Karahan: Enflasyonla mücadelede epey mesafe katettik

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ekonomi gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Karahan, şöyle konuştu: “Bu yıl iletişimimizi bir adım daha ileriye taşıma kararı aldık. Bu yıl çeşitli şehirleri ziyaret ederek sanayi odalarımız ve tüccarlarımızla bir araya gelmeye çalıştık. Onlara ne yapmak istediğimizi anlatmaya çalıştık.” dedi.
“Merkez Bankası olarak üç temel hedefimiz vardı: KKM dengesini düşürmek ve son olarak önce enflasyonu düşürmek, sonra enflasyonu tek haneye indirmek. Bu amaçla kısıtlayıcı bir para politikası oluşturduk. Etkisi ilk olarak rezervlerde görüldü. Bu sürece baktığımızda brüt rezervlerimizde 80 milyar doların üzerinde bir artış kaydettik. Rezervlere net olarak bakarsak aslında çok daha iyi bir toparlanma var. Dolayısıyla bunlar önemli kazanımlar. Rezervlerdeki artışın niteliği de şu şekilde: Önemli olan artışın büyük kısmı Türk lirasında oldu. Vatandaşlarımız dövizlerini bozdurdu ve biz de rezervlerimizde tuttuk.
İkinci önceliğimiz olan KKM’de büyük ilerleme kaydettik. Bakiye 140 milyar doları aştı. Şu anda 1 milyar doların altındayız.
Üçüncü önceliğimiz ise hepsinden önemlisi, temel amacımız olan fiyat istikrarıdır. Bunun iki nedeni var; biri yüksek enflasyonun vatandaşlarımızın refahını kaybetmesine neden olması. İkincisi, ilk iki sorunun temel nedeni fiyat istikrarının bozulmasıdır.
Bu uzun vadeli bir süreçtir. Çok yol kat ettik, hedef önce enflasyonu tek haneye düşürmek, sonra 5’te istikrara kavuşturmak.
Enflasyonu yüzde 75 ile sınırladık çünkü mevcut görünüme göre enflasyon üç haneli rakamlara ulaşabilir. O tarihten bu yana enflasyonu yüzde 33’ün altına düşürdük.
Özetle talep koşulları enflasyonla mücadeleyle uyumlu. “Alacağımız tedbir ve adımlarla para politikasının sıkılığını yeniden ayarlayarak enflasyonu düşürmek için elimizden geleni yapacağız.”
“Kasım ayında daha iyi veriler göreceğimize inanıyoruz”
“Enflasyon aslında bir virüs gibidir. Uzun süre vücutta kaldığında kurtulmak zorlaşır. Ama biz doğru reçeteyi uyguluyoruz. Şu ana kadar olumlu sonuçlar aldık. Nihai hedef konusunda hiçbir şüphemiz yok. Sadece reçetenin etki etme süresi vücuttan vücuda değişiyor.
Kasım ayında daha iyi veriler göreceğimizi düşünüyoruz. Büyük resme de bakmak gerekiyor. Kira enflasyonu sağlam kalmaya devam ediyor. Uzun süredir aylık bazda yüzde 4’ün üzerinde seyreden kira artışı yüzde 4’ün altına düştü. Bu oldukça önemli.
Hizmet enflasyonu da yüzde 70’ten yüzde 44’e düştü. Bu önümüzdeki dönem için çok önemli.
Orta vadeyi döviz kuru, talep ve enflasyon beklentileri belirliyor. Döviz artışları yavaşladı. Talep kanalının da çalıştığını söyledim. Buradaki veriler oldukça şaşırtıcı. İki yıl önce döndüğümüzde dayanıklı tüketim mallarındaki artış yüzde 20’ydi. Araba satışlarına baktığımızda yüzde 120 oranında bir artış oldu. Elbette talebin bu kadar arttığı bir ortamda fiyatlar sabit kalmıyor, hızla artıyor. Özel tüketim geliri rakamları düşüyor. Yani genel olarak ciddi bir dengeleme hareketi var.”
Algılanan ve ölçülen enflasyon arasındaki ayrımla başlamak istiyorum. Aslında aynı şeyi ölçmüyorlar, aradaki farkı netleştirmek gerekiyor. TÜFE dediğimiz ölçülen enflasyon, ülke genelinde ortalama tüketici sepetindeki fiyatların artışını ölçer. Özetle istatistik ofisimiz fiyatları topluyor, bunlara göre endeks oluşturuyor ve bundaki değişime ölçülen enflasyon diyor.
Önemli olan ağırlıkların ortalama tüketime göre belirlenmesidir. Gıda %25, tüketim malları ise %30 paya sahiptir.



