Milli Eğitim Bakanı Tekin: İttihatçılar iktidara gelene kadar bu ülke 72,5 milletin kardeşçe yaşadığı bir coğrafyaydı – Son Dakika Siyaset Haberleri
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AKP’nin 8. Olağan Kurultayı’na katılmak üzere geldiği Batman Valiliğini ilk kez ziyaret etti. Valilik Şeref Defterini imzaladıktan sonra Vali Ekrem Canalp ile bir süre görüşen Bakan Tekin, ardından Hatice Nasıroğlu’nun konferans salonunda düzenlenen kongreye katıldı.
Burada konuşan Bakan Tekin, şunları söyledi: “Bu, şu anda çok önemli. Çünkü dezenformasyonun en üst seviyede olduğu bir dönemde yaşıyoruz. 2002’den önce nasıl bir Türkiye vardı? Okullarda öğretiliyor, sokakta konuşuluyor, insanların potansiyel düşman olarak görüldüğü bir Türkiye’de yaşadık. Bakın AK Parti iktidarı döneminde seçmeli dersler başlattık. Okullarda Kürtçe kursları açtık, özel okullarda da Kürtçe kurslarının açılmasının önünü açtık. DEM milletvekilleri soruyor: “Siz açtınız ama seçilmiyorlar.” Demek ki Kürtçe kurslarının açılmasını engelleyen tek bir yapı var ve açtığımız özel dershanelerin öğrenci yetersizliği nedeniyle kapanmasının nedeni seçmeli dersler. Sorun Kürtlerden yana mı yoksa karşı mı oldukları değil, sorun Kürtlerin hükümete ve Cumhurbaşkanımıza sempati duymasının engellenmesidir. Kaç tane olduklarını merak ediyorum. Bir kısmının sosyal hayatı ve hayatı, Kürtlerin sosyal hayatı ve siyasi düşünceleriyle örtüşüyor. Aslında sol kanat düşüncelerini “Kürtlerin haklarını savunalım” perdesiyle mi kapatıyorlar? ideolojik bakış açılarını uluslararası sahnedeki diğer türdeki yapılarla bütünleştirmek, Türkiye’ye düşman olacak başka tür yapılar “Onlar samimi, Müslüman kardeşlik hukukuna saygılı Kürtleri kullanarak siyaset yapıyorlar. Yaptıkları budur. Açık ve net olarak yapıyoruz” dedi.
SORUNU ‘İTTİDAKÇILARA’ YÖNETTİ
Bakan Tekin, şunları söyledi: “Yaşadığımız coğrafya 72.5 milletin kardeşçe yaşadığı bir coğrafyaydı. İttihatçılar bu ülkeye hakim olana kadar hayatımdaki en trajik olaylardan biri Aybüke hocamız ve Necmettin hocamızdı. PKK’nın kaçırdığı öğretmenlerimizle birlikte o dönemde onlara yönelik izlediğimiz süreç. Peki Kürtlerin eğitim görmesini, yazılımcıların ve doktorların eğitim görmesini istiyorsanız, bunları iyi düşünmelisiniz. Bu okullara ve burada kurduğumuz dünyaya gönderdiğimiz öğretmenleri, bizim gibi buradaki öğretmen arkadaşlarımızı zor durumda bırakarak, hayati tehlikelerle karşı karşıya bırakarak, okullarımızı yakarak, okullarımızı yıkarak Kürt çocuklarına fayda sağladığınızı düşünmemelisiniz. Okullarımızda yaşanan çukur olaylarında öğretmenlerimizi kaçırıp öldürüyorlar, bir yandan da “Kürt çocukları eğitim alamıyor” diyorlar. Arkadaşlar bu doğru bir politika mıdır? Tutarlı bir politika mı? Bunu yapanların Batman 2002’de Kürt haklarını ve Kürt çocukları dersliklerinin geleceğini düşündüğünü söylemek doğru olmaz. Şu anda kaç dersliğimiz var biliyor musunuz? 7 bin 278. 80 yılda yapılan derslik sayısını ikiye katladık demiyorum, 2002’de üçe katladık. “O geldiğinde Batman’da 3 bin 482 öğretmenimiz vardı. Şimdi kaç öğretmenimiz var? 10 bin 355. O zaman 373 okulumuz vardı, şimdi 793 okulumuz var” dedi.
BAKAN’A ÖZEL LAİKLİK!
1940’lı yıllarda cami kapılarının kapatıldığını, camilerin ahıra çevrildiğini ve vatandaşların Kur’an öğrenmesinin yasaklandığını belirten Bakan Tekin, şöyle konuştu: “Laiklikten anladığınız budur. Siz bunu laikliğin gereği olarak yaptınız. Dolayısıyla yaptığınız da budur. Laiklikten anladığım ile laiklikten anladığım aynı şey değil. Laiklik derken, tüm vatandaşların dini inanç ve ibadet özgürlüğünün bağımsız olarak Devlet tarafından güvence altına alınmasını kastediyorum. İnandıkları din gereği. “Evrensel laiklikten yanayım. Türkiye’ye özel kendi icat ettiğiniz laiklik anlayışını bana dayatıyorsunuz. Bu mümkün değil” dedi.